Gazetenin ilk çıkış tarihine bakmadan önce, kelime anlamı ve kökenine bakabiliriz; Türk Dil Kurumu’na (TDK) göre:
– Politika, ekonomi, kültür ve daha başka konularda haber ve bilgi vermek için yorumlu veya yorumsuz, her gün veya belirli zaman aralıklarıyla çıkarılan yayın.
– Bu yayının yönetildiği, hazırlandığı, basıldığı yer.
– Gazete, İtalyanca dilinden Türkçe’mize geçmiştir.
Tarihte yazının icadı ile başlayıp günümüze kadar uzanan bu serüven de ilk haber toplama ve dağıtma gazetesi, M.Ö. 59 yılında 2.000 kopya olarak Roma Senatosu’nca çıkarılıp imparatorluğun değişik köşelerine dağıtılan Acta Diurna’dır.Taş ya da metal üzerine kazınır ve Roma Forumu gibi kamusal alanlardaki mesaj tahtalarında yayınlanırdı.Siyasi gelişmeleri, fethedilen toprakları, gladyatör dövüşlerini ve toplumsal olayları konu edinir.
Tang hanedanlığı döneminde, 7. yüzyılda Çin’de tahta kalıplar kullanılarak blok baskı tekniği ile kitap baskılarının yapıldığı bilinmektedir. Kai Yuan Za Bao adlı saray genelgesi günlük politik ve yerel haberler yapmaktaydı. 8. yüzyılda bu gazete elle ipek üzerine yazılmıştır.
15.yüzyıl da matbaanın icadı gazete ve dergilerin hızla gelişmesine yol açmıştır. Kağıt üzerine yazılan ilk gazete 1605 yılında Johann Carolus’un ”Relation aller Fürnemmen und gedenckwürdigen Historien” (Önemli ve anılmaya layık olayların muhasebesi) dünyadaki ilk gazete kabul edilir.
Osmanlı İmparatorluğu matbaa ile İbrahim Müteferrika’nın girişimiyle Avrupa’dan üç asır sonra 1727 yılında tanışmıştır. Ancak, Osmanlı Devleti’nde İbrahim Müteferrika matbaasından önce ilk basım evleri 15.yüzyılın sonlarına doğru Yahudiler eliyle kurulmuştur. Matbaanın yaygınlaşmasıyla birlikte gazeteler ortaya çıkmış, Osmanlı Devleti’nde ilk gazeteler matbaada olduğu gibi yabancılar tarafından çıkarılmıştır.
18. yüzyılın sonunda özellikle Fransız ağırlıklı olan bu gazeteler İstanbul ve İzmir’de yayınlanmıştır. “Le Bulletin de Nouvelles” Eylül 1795’te, “La Gazette Française de Constantinople” Eylül 1796’da yayın hayatına başlamıştır.İstanbul’daki Fransız Elçiliği tarafından çıkarılan bu gazeteler Osmanlı’da yaşayan Fransızlara, Fransız devrimini ve fikirlerini aşılamayı amaçlamıştır.Hedef kitlesi Fransız olan bu yayınlar, Türk basın tarihinin parçası değildir.
Osmanlı Devleti’nin ilk resmi Türkçe gazetesi 1831 yılında yayınlanan Takvim-i Vekâyi olsa da, 1828 yılında Osmanlı topraklarında Kavalalı Mehmet Ali Paşa’nın girişimleriyle çıkarılan Vekâyi-i Mısriyye gazetesi Türkçe Arapça yayınlanan ilk gazete olarak bilinmektedir.
1831 yılında yayınlanan Takvim-i Vekâyi iç haberler, bilim, dış haberler gibi devletle ilgili güncel gelişmeler yer almaktaydı.1860’tan sonra resmi bir nitelik kazanan gazete dizgi yanlışlarından dolayı 1879 ve 1892 yıllarında kapatılmıştır. 27 Temmuz 1908’de yeniden çıkmaya başlayan Takvim-i Vekâyi İstanbul Hükümeti düşene kadar yayınlanmış ve 4 Kasım 1922’de tarihe karışmıştır.
1840 yılında yayınlanan Ceride-i Havadis, yarı resmi gazete olarak İngiliz William Churchill tarafından çıkarılmaya başlanmıştır.İçerisinde bilimsel, ahlaki ve edebi gibi konulara yer vermiştir.Ülkenin ilk yarı resmi özel teşebbüs gazetesi olma özelliğini taşıyan Ceride-i Havadis, 1864 yılında 1212 sayıyı geride bırakarak kapanmıştır.
Bunlar dışında özel olarak çıkarılmış gazeteler başlıca şunlardır:
– Tercümân-ı Ahvâl 1860-1866
– Tasvîr-i Efkâr 1862-1925
– Muhbir 1867-1868
– Hürriyet 1868-1870
– İbret 1870-1873
– Tercümân-ı Hakîkat 1878-1921
Geçmişten günümüze gelen bu serüvende gazetenin önemi halkın haber alma ve gerçeklerle yüzleşmesini sağlamaktır.
Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk‘ün söylediği şu sözlerle kapatalım:
”Cumhuriyet devrinin kendi anlayış ve ahlâkını taşıyan basınını yine ancak Cumhuriyetin kendisi yetiştirir. Bir taraftan geçmiş devir gazetelerinin ve adamlarının düzeltilmesi mümkün olmayanları ulusun gözünde belirlenirken, öte taraftan Cumhuriyet basınının temiz ve feyizli sahası genişleyip yükselmektedir. Büyük ve soylu ulusumuzun yeni çalışma ve uygarlık yaşamını kolaylaştırıp özendirecek işte ancak bu anlayıştaki basın olacaktır.”